El Mümit esması Allahın öldürme ve öldürdüğünü diriltme gücüne sahip tek yaratan olduğu anlamına gelir.
Zıttı yaşatan dirilten olan El Muhyi'dir. Ölüm ile dirilme o kadar içiçedir ki. Alem ve insan heran bir ölüm ve dirilme halindedir.
Alem mevsimlerle halden hale geçtiği gibi insanda zaman içinde halden hale geçiştedir. İnsan bu dünyada eceli ile hapsolduğu gibi aynı zamanda beden hapishanesindedir.
Ahirette dirilmeden önce, bir de kabir hapishanesinden geçecektir aynı anne karnındaki geçişi gibi.... Ahirette insan amellerine göre dirilir.
Dünyada diriliği yakaladı ise ahirete de diridir. Ameliyata giren insan narkozu ne hal üzere aldı ise uyanırken onu sayıklar hatta saçmalar, panik yapar.
Kabirden dirilşte ne hal üzere yaşayıp öldü ise o hal üzere olur. Peki ne hal üzereyiz? Dünyada dirildik mi? Ölümüyüz? Anlaşılması ne zor kavramlar değil mi?
Zamandan gelen bilgileri alabilmek diri olmaya bağlıdır. Diri değilsek zamandan alınan etkinin altındaki insandan ifrat ve tefrit haller açığa çıkar.
İbnül Arabi " Uyanana kadar insan, gezegenlerin tesirindedir. Uyanmış insan, gezegenlere tesir eder." İşte diriliğin tam anlamı budur sanırım. İnsan rüyada akışa teslim olur.
Diri insan rüyasına da hakimdir. Düyada bir uyku ve rüyadır. Tam uyanış ahirettedir. Dünyada diriliği yakalayanlar ahiretde de uyanıştadır.
Zamadan aldığımız etkiden sorumlu değiliz fakat bu etki sonucu hale döktüğümüz her hal ve davranışlarımızdan sorumluyuz.
Zamandan Şekür esmasını alan insan nasibini açığa çıkarır. Çokça şükredip mutlu olabilir. Nankörlük edip erişemediği şeylerin endişesi ile hayal kırıklığıda yaşayabilir.
Her iki durumda da insan yaptığının karşılığını yaşar. Burda nankörlüğü ödürmek; mümit olmak , şükredip güzel bir ahlak sahibi olmak; Muhyi olmaktır.
Rahim esmasının mahal yeri olan insanın, düşünsel yapısını olumsuz ve kötü düşüncelerden koruması beklenir. Niyetleri düzgündür yani iyi niyetlidir. Planlı ve programlı hareket eder.
Kul bu niyet düzenlemesini yapar, planlı programlı hareket eder, olumsuz kötü düşüncelerden kendini korursa, ümitsiz olmaz, hayal kırıklığı yaşamaz, depresyona girmez, migren ağrıları çekmez.
Mutlulukla beraber diriliğide tesis eder. Aksi halde müheymin esmasında da doğru algı ve anlayışa sahip olamaz ve insanların düşüncelerine akıl erdiremez. Onlardan gelecek zararları üzerine çeker.
Karşıdaki insanın duygu ve frekansına girer, kendi kurgu ve hayallerinden dolayı sıkıntı yaşar. Hafız esmasını doğru açığa çıkaramaz kendi nefsini de malınıda koruyamaz.
Batın ismi üzerinde açığa çıkmaz nefsi mutmain olmaz , kalp huzuru ve içinin genişliğini sağlayamaz. Reşit olamaz, makul adil davranmaz.
Kötü alışkanlıklardan korunmak, güzel ahlak sahibi olmak, değişim yapabilmek reşit olmaya bağlıdır. Kısaca sevgili arkadaşlar kimse kimseye bişey yapamaz.
Ne yaparsa insan kendi kendine yapar. Dışarda suçlu aramaktan, sürekli şikayet etmekten acilen vazgeçmek gerekir.
Rakib esması eksikliği ile insan Allah'ın koruması altında olduğunu hissedemez, güvensizlik yaşar korkar.
Zayıflık ve acizlikle mücadeleden hemen vazgeçer. Ay zamanı bu esmalar ile sınanırız. Lütfen kaybedenlerden olmayalım. Ay zamanı bilinçaltı farkındalığını yaşayan insan değişim ve dönüşüm yaşayabilir.
Belki duyulması hoş olmayan çok şey duyacağız. Fitne fucur dağ gibi görünecek. İçimiz dışımız yalan haberler, gıybet olacak. Süratli yani işin sonunu düşünmeden güçlü hareket edeceğiz, kontrolsüzce....
Korkmayın Allah; Rahmandır, Rahimdir.
K.B.E. Y. Hafize Şanlı
Yorumlar (0)
Yorum Yazın