Dağlar diye, dağlar kadar bir aşk var. Dağlarını özlediğim kadar seni özleyip, o aşkı sana duysaydım, Musa'nın dağı Tur-i Sina da ki dağ gibi un ufak olur muydum?
Allah'tan en çok korkan un ufak olan dağ.... Yine emaneti kabul etmeyen sen...
Ah o dünyanın direkleri dağlar. Alemin direklerini bilir misiniz? Peygamberin tefekküre çekildiği Nur Dağı ne mutlu sana.
Kainatın efendisi huzura sende çekildi. Rabbinden gelen vahye sende muhatap oldu. Rabbi O'nu sende Hira'sında misafir etti. Dağ perdedir bilirim.
O izin vermeden o perdeyi kaldıramam. Azamet ve tevazunun, dengenin en kâmil yerleri. Dünya tufanından kaçsam Nuh'un gibi Cudi'ye otursam.
Cömertçe ikram eder misin bana? Ya O Arafat bilsem ve gelsem sonrada tertemiz dönsem....
Havva anamız gibi sevdiceği Ademiyle buluşsam..
Safa ile Merve arasında Hacer annemizin sünnetini tefekkür etsem, İsmail'in topuğununu vurduğu yerden zemzemini içsem...
Uhud'da ki okçular tepesinden Medine çöllerini içime çeksem, Efendimizin can amcasının acısına O'nun gibi katlanabilir miyim?
Kaf Dağı göreni yok ama dilden dile masallaşmış, zümrüdü ankanın evi, yolcunun varmayı istediği menzil...
Kaf dağını bulan küllerinden yeniden doğan var mı ola?
Kaf, dağların anası, kalbin perdesi O güzel ses Davut peygamber zikretse, O'nunla zikreden dağlar...
Size bir sır vereyim mi?
Bir dağda zikretseniz o da sizinle zikredip yankılar. Zikriniz yankı ile size geri döner. Yani her insan içinde dağları zikrettiren Davudi sesin potansiyelini taşır.
Dağa tecelli olunur, dağda vahyolunur, dağ sığınaktır. Yeryüzünü ayakta tutan kazıklardır.
Babalar dağlara benzetilir, dağ gibi babalara yaslanır evlatlar. Babalar göçtümü, yaslanılan o dağlar da çöker.
"Yunus der ki: Gezerim, dost iledir pazarım, Ol Allah'ın didarın gördüm bir dağ içinde."
Yunus Emre
K.B.E. Yasemin Hafize Şanlı
1
2
3
4
Yorumlar (0)
Yorum Yazın