Marsı ile varlığa çıkıp, varlığını kimlik ve kişiliğini oluşturan insan, bu yolculuğunda Güneşe geldiğinde; görmek ve görünür olmak ister.
Kimseye boyun vermek istemez, öne çıkıp, uzun olma gayretine girer. Yüksek egosu ile başedilemez. İnsanlar üzerinde otorite kurma yarışına girer.
Kimisi de tam aksi ego ve üst benliği ayırt edemez, disiplinsiz ve çekingen olur. Güneşinde ölçüsüzce hareket eden insanın bu hallerini neden yazdım söyleyim ve şöyle bir tefekkür edelim.
Ay Aslanda bir dolunay yaşıyoruz. Malatya ve Adana'da bir kaç saat aralıklarla orta şiddetli iki deprem yaşadık. Gözlemlerimizle gördük ki ay aslanda dolunay, ülkemizde depremi tetikliyor.
Dolunay yükselen yengeç olan ülkemizin 2. Evini güneşinden bakıldığında, güneş akrepten 10. Evini etkiliyor. Yani toprağını hareketlendiriyor.
Aynı zamanda Malatya depreminin yükseleni yengeç, Adana depreminin yükseleni akrep.
Mealine gelirsek; ülke olarak ölçüsüz ve haddi aştığımızın göstergesidir. Kendinde ölçüyü oluşturmak, alemi dengeye getirir.
İşin marifetine ermek insanı kendinin ustası ve sanatçısı yapar. İnsan içinde iki aslan barındırır.
Biri hayvan aslan diğeri kral aslan hangisi olacağına kendisi karar verir.
K.B.E. Yasemin Hafize Şanlı
Yorumlar (0)
Yorum Yazın