Bir tür kalp vardır ki ilahi nurla aydınlanmış, ona gömülmüştür. İlim denizine dalmış, batmıştır. Bu tür bir kalpten ilim nehirleri fışkırır. Ondan içen, ebedi hayata kavuşur.
Öne geçen Allah ehlinin kalpleri gibi. Bu tür kalplere şu ifadeyle işaret edilmiştir: “Taşlardan öylesi var ki, içinden ırmaklar kaynar.” Bir tür kalp de vardır ki , ilmi kana kana içmiş, ezberleyip anlamıştır. İnsanlar da ondan yararlanır. İlimde derinleşen alimlerin kalpleri gibi. Bu tür bir kalbe de şu ifadeyle işaret edilmiştir: “Öylesi de var ki, çatlar da ondan su fışkırır.”
Bir tür kalp de var ki, ürperir, boyun eğer, teslim olur ve itaat eder. Müslüman abidlerin ve zahidlerin kalpleri gibi. Bu tür kalplere de şu ifadeyle işaret edilmiştir: “Taşlardan bir kısmı da Allah korkusuyla yukardan aşağı yuvarlanır.” Bu tür kalplerin en basit hali, Allah korkusuyla yukarıdan aşağıya yuvarlanmaktır. Yani Allah’ın emrettiğine boyun eğmek, merkeze gayet akıcı bir şekilde meyletme özelliğine sahip olmaktır.
Geride ilimden asla etkilenmeyen, korku karşısında yumuşamayan, hidayetten yüz çeviren, büyüklenerek hevanın buyruklarına uyan, inatla karşı çıkan bir kalp kalıyor.
Madenler içinde böyle bir kalbe benzetilecek bir şey bulunmaz. Çünkü, bütün madenler Allah’ın kendilerine yönelttiği emri derhal kabul ederler. Örneğin demiri ele alalım; çok sert olmasına rağmen istendiği zaman yumuşayıverir. Hz. Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Allah’ın benim aracığımla gönderdiği hidayet ve ilim, bir arazinin üzerine yağan bol yağmura benzer.
Bu arazinin bir kısmı elverişlidir, suyu kabul eder, bol çayır ve yeşil ot yeşertir. Bir kısmı çukur olduğu için suyu tutar. Böylece Allah insanları bundan yararlandırır. Ondan içerler, hayvanlarını ve ekinlerini sularlar, onunla tarlalarını ekerler. Diğer bir kısmı ise eğilimli olduğu için suyu tutmaz, dolayısıyla böyle yerde çayır bitmez.
İşte dinde derin kavrayışa sahip olan, ilim öğrenen ve öğreten kimse ile buna başını kaldırıp bakmayan ve benimle gönderilen Allah’ın hidayetini kabul etmeyen kimselerin durumu buna benzer.” Resulullah (s.a.v) bu hadisinde son üç kalbi anlattı. Dördüncüsü ise Muhammedi kalptir.
Kaynak: Tevilat
Süleyman Karakaş
Yorumlar (0)
Yorum Yazın