Bloglar

FENA VE BEKA

Sufiler fena tabiriyle, insandaki kötü sıfatların yok olmasına işaret ederler. Beka tabiriyle de insanlarda güzel sıfatların olgunlaşmasını anlatmak isterler.

Bir insanda sıfatlardan biri bulunduğu zaman diğeri yok olur. Buna göre kim, üzerindeki kötü sıfatlardan kurtulursa, onda güzel sıfatlar ortaya çıkar.

Kimde kötü sıfatlar hakim durumda olursa güzel sıfatlar onda kaybolur. (sıfat insanın varlık olgusudur.

Fıtri yapısı gereği kişide iyi bir sıfat baskın olur ise ilgili ev konusunda kişi itidal hal tezahür ettirir ve yaşamında herşey belli bir düzende işler gider.

Ancak bu her konuda böyle değildir. Yine fıtri yapı gereği bazende eksiklikler zaaflar ortaya çıkar işte bunun temelinde yapı olarak kötü bir sıfat baskın olur.

İşte bu durumda insanın işi gücü yolunda gitmez bir bereketsizlik yaşanır sorun sıkıntı vb gibi problemler ortaya çıkar.)

Şunu bil ki, insanın sıfatları, üç grupta toplanır:

Fiilleri, ahlakları ve halleri. Kulun fiilleri, iradesiyle yaptığı şeylerdir. Ahlakları, kendisinde yaratılan, hamuruna konan tabiatıdır. Fakat bu tabiat, özel bir muamele ve terbiye ile değişebilir.

Haller ise, kulun bir mücadelesi olmadan Hak tarafından gelen şeylerdir. Ancak hallerin temiz ve güzel olması, amellerin temiz ve ihlasla yapılmasından sonra gerçekleşir (Hallerde bu yönü bir yönüyle kulun amel ve gayretine bağlıdır).

Bu yönüyle haller, ahlaklar gibidir. Çünkü kul, kalbiyle güzel bir ahlaka ulaştığı zaman, gayretiyle onun zıttı olan kötü ve düşük ahlakı kalbinden siler atar. Onun bu çabasına karşılık olarak yüce Allah, kendisine güzel ahlak bahşeder.

Aynı şekilde kul, bütün gayretini sarf ederek sürekli amellerini temizlemekle meşgul olursa, Allah ona hallerini güzelleştirmeyi ve hatta onu kamil bir hale getirmeyi bahşeder.

Bir kimse, dinin kötü diye tanıttığı işleri terk ederse, ona, "Şehvetinden (kötü arzularından) fani oldu" denir.

Kul kötü arzularını terk edince, kullukta güzel niyeti ve ihlası ile baki sürekli kalır. Kim kötü ahlaklarını terbiye ederse, kalbinden haset, kin, cimrilik, aşırı mal hırsı, gazap, kibir ve benzeri nefsin kötü ahlakları fani olur, yok olup gider. Bu durumda ona, "Kötü ahlaklardan fani oldu, yani onları yok edip kurtuldu" denir.

Kul kötü ahlakından fani olunca, cömertlik ve doğruluk gibi güzel ahlaklarda baki kalır.

Kim kâinatta olan bütün Hadise ve hükümlerde Cenab-ı Hakk'ın mutlak kudretini görür (hiçbir varlığın ve olayın kendi başına olmadığını anlarsa) ona, "Yaratıklardan bir tesir ve yetki görmekten fani oldu" denir.

Kul, Allah'tan başka varlıklarda bir tesir ve yetki bulunduğu düşüncesinden fani olup kurtulunca, Cenab-ı Hakk'ın sıfatları ile baki kalır, sadece onların tecellisini görür.

Şu halde kim cehaletinden fani olursa, ilmi ile baki kalır. Kim kötü arzularından fani olursa, Hakk'a güzel yöneliş ile baki kalır.

Kim dünyaya rağbetinden fani olursa, zühd haliyle baki kalır.

Kim kendi irade ve arzularından fani olursa, yüce Hakk'ın iradesi ile baki kalır.

Diğer bütün sıfatlar içinde söylenecek şey aynıdır.

Üç fena hali vardır.

Birincisi kul, nefsinden ve sıfatlarından fani olup Hakkın sıfatları ile baki olur.

İkincisi Hakk'ın sıfatlarından fani olup O'nun müşahedesine dalar.

Üçüncüsü ise Hakk'ın vücudunda kendi varlığını yok ederek O'nun müşahedesinden de fani olur.

(Kuşeyri Risalesinden alıntıdır)

 

K.B.E. Y. Hafize Şanlı

Tags:

Diğer Bloglar

Yorumlar (1)

  • Kalemine sağlık hocam... Terki dünya, terki ukba, terki terk...





Yorum Yazın

Yorumlarınız sistem onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır.