İnsanoğlunun var oluşundan bugüne elinde tutmak istediği, vazgeçemediği, vazgeçemeyeceği güç...
Evet uğruna savaşların yapıldığı güç. Herkes güçlü olmak, zayıfın üzerinde hükmetmek ister. Doğada bile öyle değil midir? Güçsüz olan güçlü olana av olur.
Parada güçtür ve insan parayla da yalancı bir güç oluşturur. Spor müsabakalarında güçlü ve akıllı olan yener.
Evet güce bir de akıl eklendi ve tadından yenmez ve insani oldu. İnsandan beklenen de gücünü akıllı kullanmasıdır.
Kontrolsüz güç hükmedicilik, egoistlik, zorbalıktır, saldırganlıktır. Akıl kontrolündeki güç ise yiğitlik, savunma ve başarıdır.
Bedenimizin güçlü olması; bağışıklık, mikroplara karşı savunmadır. Demiri, kanı, magnezyumu tam olan insan aynı zamanda bedenen güçlü ve mukavemetli olur.Daha az yorgunluk hisseder.
Günlük rutinlerin altından daha kolay çıkılır. Sağlık ve afiyet bilinse akılla beraber gerçek güçtür. Rakibi değil hiddetini yenmek gerçek güçtür. Güven vermek, güvende olmak, güvenmek güçtür.
Size bir güçten daha bahsedeyim. Bebeklerin gücü !
O zayıf, savunmasız, güçsüz dünyaya yeni gözünü açmış bebekler herkesi etrafında pervane eder. Aile bireyleri hep bir elden onun ihtiyaçlarını gidermeye odaklanır.
Çünkü Rabbinin yanından henüz gelmiş, Latif, temiz ve masumdurlar. Bu yüzden yaptırım güçleri çok kuvvetlidir. Bebek masumiyetinde kalsaydı insanlar, Allah'tan isteyipte alamayacakları hiç bir şey yoktur. Neyse ki Tevbe var...
Yine bir zayıf güçtenden daha bahsetmek isterim ki, o da taş gibi çekirdekleri yarıp, toprağı delip yeryüzüne güneşe uzanan yolculukta ki filizler....
Hala kendinizi zayıf ve güçsüz hissediyor musunuz?
K.B.E. Yasemin Hafize Şanlı
Yorumlar (0)
Yorum Yazın