İnsan gücünü imandan alır. İman güvenmek samimiyetle inanmak demektir. İman gücü öylesine bir güçtür ki, ordular karşısında cesurca durur.
Kılıçlar kesse şehit oldum der. Anne babasına tevazu ve iyilikle muameleyi, ahireti sevmeyi, akraba ve kardeşlerin hakkını gözetmeyi ve emanete riayet edip, ihanet etmemeyi biz inancımızdan alırız.
İman inanç, inanç bağlanmaktır. Öyle bir kaynağa bağlan ki gücü kudreti herşeyi kuşatsın, her şeye yetsin. Allah'tan gayrı yaratılmışa bağlanmak insanı ne kadar sarsılmaz ve yıkılmaz kılabilir ki.
Taştan topraktan gezegenlere yörüngeler konaklar, aya menziller tayin eden Rabbim, nefsi ile yol alan insanı başı boş mu bırakmıştır sanırsın? Nefsi ile yol alan inançlı insana üç ayağı olan erdemler ölçülü olmayı öğretir.
İffet, şecaat ve hikmet meleki ve gazabi güçlerimizde dengeyi bulduğumuzda adalet tesis edilmiş olur. Erdemsizliklerin hakim olduğu bir bedende zulüm vardır. Vali iç hakimiyeti sağlayamaz, sözü dinlenmez, isyan çıkmıştır.
İfrat ve tefrit ölçüsüzlüklerinde savrulan insanlardan oluşan bir toplumda adaletten bahsedilemez. Filistinlilerin yaşadıkları karşısında savrulmayıp dimdik durabilmeleri iman ile mümkündür.
Korkabilir, kaçabilir, isyan edebilir, şikayet edebilirler ama etmiyorlar. Issız, uçsuz bucaksız çöllerde yol alan Bab' Aziz'de ki kız çocuğu sorar "ya yolumu kaybedersem?"
Bab' Aziz cevap verir " inancı olan kaybolmaz meleğim" Gözleri görmeyen bir dede ve torununun türlü tehlikelerle dolu çöl yolculuğundaki rehberleri İnanç...
K.B.E. Yasemin Hafize Şanlı
1
2
3
4
Yorumlar (0)
Yorum Yazın