Kaldır peçeni kader, göze namahrem misin
Ruy-i zemine düşen, Havva ve adem misin
Kimine baht-ı Leylâ, kimine taht-ı Mecnun
Bazen de Kerbelâ'da, acı Muharrem misin
Solgun gözlere düşen gurubtaki mihr-ü mâh
Ya da Şems'e adanmış, kısık perdeden bir âh
Gecede fecri öpen, sine çatlatan eyvâh
Ansızın geldim diyen, ecel-i mübrem misin
Aşk mısın yüreklerde geceyi gündüz eden
Nazlı sevgili için, dağları dümdüz eden
Eritip tende varı, Rabbinden bir cüz eden
Süleyman'ı söyleten Sultan-ı Hürrem misin
Yokluğun yokluğundan Var'ın sonsuzluğuna
Yan gönül varda iken cânın O'nsuzluğuna
Muğber etme Cânân'ı, aşkta gamsızlığına
Zatıma mahsus name, gönüle harem misin
O ki kerim sevgili, ben şaşkın ber-hevâyım
Haddini bilmez meftun, akılsız bi-pervayım
Alemden gelip geçen bir nefeslik nevâyım
Güçsüz ve aciz kula, bir hüsn-ü kerem misin
Emine Savaş
Yorumlar (0)
Yorum Yazın