Bloglar

KENDİLİK BİLİNCİ MARABASI

Farkındalıkla Gözlem ve Empati

“O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah'tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.” (Ayet : Haşr 23)

Allah’ın ahlakıyla ahlaklanmak ve Hz. İnsan olma yolunda ilerlemek isteyen bir kulda, onun esmalarıyla muhatap olmaktadır. Bu bağlamda karşımıza El- Müheymin esması çıkmaktadır. El-Müheymin, her şeyi gören ve gözeten, her varlığın yaptıklarından ve durumlarından haberdar olan demektir.

Bizler de hayat içerisinde kendimizi farkındalıkla gözlemlemeliyiz. Nefsimizin oyunlarını yakalayıp, uygun olan dengeli ve doğru davranışlara yönelmeliyiz. İnsanların davranışlarını da gözlemlemeli, düşüncelerini anlamaya çalışmalıyız. Kendimize zarar verdirmemek için önlemimizi almalıyız. Hatalı davranışları gördüğümüzde, sınırlarımızı belirlemeli ve rahatsız olduğumuzu uygun bir dille ifade etmeliyiz. Kendi anlayışımızı da düzeltmeye çalışmalı ve buna bağlı gelişen düşünce, duygu ve davranışlarımızı da dengeye getirmek için gayret göstermeliyiz.

Her insan kendi anlayış ve algı yapısına göre, hayata bakış açısı geliştirir. Kendini ve diğer insanları kendine özel bir yapıda algılar. Empati kuracak kişi, kendisini karşısındakinin yerine koymalı, olaylara karşı tarafın penceresinden ve onun bakış açısıyla bakabilmelidir. Empati kurduğumuzda  hedefimiz, karşımızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini anlamak olmalıdır. Empati kurduğunuz kişinin yerine, kendinizi koyduğumuzu varsayalım. Bir müddet onun penceresinden olaylara bakıp, onun gibi düşünüp, duygularını hissetmeye çalışalım. Sonra onun rolünden çıkmalıyız. Gülümseyerek, omuzuna dokunarak, sırtını sıvazlayarak veya elini tutarak son günlerde, “Kalbin çok kırılmış” gibi cümleyle onun duygusuna uygun bir cümleyle rahatlatmaya çalışabiliriz.

Sempati duymak demek, karşıdaki kişinin duygu ve düşüncelerine sahip çıkmak demektir. Sempati duyduğumuzda ise, onun acısı bizim acımız, sevinci ise bizim sevincimiz olur. Yani sempati kurduğumuz kişinin “tarafı-taraftarı” oluruz.

Karşı tarafın duygusunu fark etmek empati, aynı duyguya girmek ise sempati olur.

Hırsızlık yapan ve yakalanan birinin hayat hikayesini okuduğumuzda, çocukluğunun anne babasız yokluk ve dışarıda geçmiş zor bir hayat olduğunu öğrendik diyelim. “Hırsızlık yapmasına yaşadıkları sebep olmuş” dediğimizde, empati kurmuş, “Ben de olsam aynısını yapardım” demekle sempati kurmuş oluruz.

Ramazan Gümüş 

Sosyolog / Aile Danışmanı

Diğer Bloglar

Yorumlar (0)

Yorum Yazın

Yorumlarınız sistem onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır.