SIFAT NEDİR?
Sıfat; varlıkları daha iyi anlatmaya ve tanıtmaya yarayan sözcük ve sözcük gruplarıdır.
Sıfat olan sözcükler isimlerin önüne gelerek isimlerin durumunu, rengini, şeklini, boyutunu ve sayısını belirtirler. Bu nedenle nesnelerin en doğru şekilde anlatılmasında oldukça etkili olmaktadırlar.
KENDİLİK BİLİNCİ’NDE SIFATLAR BİZE NE ANLATIR?
Varlık alemi, esma-ül hüsnanın zıddı ile yansımasının neticesidir. Bu alemde her şey titreşim ve frekans olarak bulunur ve bizler onları sıfatsal ifadelerle tanımlayabiliriz. Dolayısıyla meleki esmaları varlık aleminde sıfatlarla, sıfatları da ölçüleri ile tanımladığımız için sayı ve rakamlarla ifade ederiz. Rakamlar kodları, kodlar da fıtri yapı noktasında, zaman içindeki konumumuzu belirler.
İnsanın fıtratı, algı ve anlayış yapısı demektir. Bu bizlerin yaratılıştan aldığı nasip olarak bilinir. Kişi zamandan aldığı haber(etki) ile bilinçaltındaki karşılığı doğrultusunda zihni bir süreç yaşar. Fıtri yapısındaki durumuna göre hakka veya batıla meyleder. Bunun sonucunda ifrat, tefrit ya da itidal tepkiler oluşturur.
Zamanın manyetizmal etkilerine tasavvuf kültüründe ‘haber’ denir. Kısaca feleklerden aldığımız etkilerdir. Zamandan alınan bu etkilere SIFAT ya da SIFATLAR diyoruz.
İnsanın kendini anlaması, keşfetmesi ve fıtratına uygun bir yaşam sürerek potansiyelini ortaya çıkarması en erdemli duruşudur. Din fıtrattır.(Rum: 30/30)
Akıl, doğru ve yanlış tanımı yapmaya yarar ancak Hakk’ı bulamaz. Hak sadece kalbin mutmainnesi ile bilinir. Varlık aleminde gördüğümüz, göremediğimiz, duyduğumuz, duyamadığımız pek çok şey vardır. İnsan bedeniyle, ruhuyla ve nefsiyle bir bütündür. Yani gördüğümüz, duyduğumuz şeyler ile sınırlı olmamak gerekir.
Örneğin;
Güneş sıfatlarından büyüklük; kendini üstün görme, başkalarını aşağılama veya kendini layık görmeme şeklinde etki verir.
Bunun sonucunda, celal etki alan kodlar; egoları yüksek, otoriter davranır (ifrat).
Cemal etki alan kodlar ise; çekingen, başarıdan korkan, başkalarının hissine aşırı duyarlı (tefrit) davranışlar sergiler.
Bu noktada çözümü vaktin itidalleriyle yapabiliriz. Kişi inancından aldığı güçle, samimi bir şekilde, her türlü yanlış anlayışına rağmen itidal davranışlar sergileyerek, fıtri yapısındaki yanlış anladığı ilgili sıfatı güzelleştirebilir.
Neticede; kişinin ahlaki yapısının güzelleşmesi, doğru-yanlış tanımı yapabilmesine bağlıdır...
Emine ÖZCAN
Kendilik Bilinci Eğitmeni
1
2
3
4
Yorumlar (0)
Yorum Yazın