Bloglar

KENDİNİN EFENDİSİ

"Bir kul, bir efendiye kul olmak dilerse hünerinden bir miktarını ona arzeder. Fakat o efendi tarafından satın alınmayı istemezse kendini hasta, sağır, çolak ve topal gösterir.

" Hz.Mevlana Efendini kendin seç ve ona hünerlerini göster. Yok efendi olmak isterim dersen, bu hakikat boyutundan baktığında mümkün olmamakla beraber şeriat mertebesinde mümkündür.

Kendinin efendisi olmak için canını efendinden ihlâsla satınalabilirsin. Öyle bir Efendi'nin kulu ol ki o adil efendi sana canını bağışlayıp seni hür kılsın.

Sende O'nun ahlakı ile ahlaklan, O'nun gibi ol.  Haddi aşar, ölçü bilmezsen, adil değilsen bu nasıl efendiliktir, efendiler...

Tahakküm etmek, gerçek otoriteyi tanımadan, zorbalıkla kendi otoriteni kabul ettirmeye çalışmak efendilik midir efendiler?

Hasta, sağır, çolak ve topal olmak demiş Mesnevi Şerifte. Ben Hz Mevlananın bu kelimeleri seçtiğni gelişi güzel söylemediğini düşünüyorum.

Hasta doktara ve ilaçlar bağımlı insandır. Bir çok işinin önünde hastalık gibi kısıtlayıcı bir bahanesi hazırdır. Hastanın efendiliği zordur ama imkansız değildir.

Hastalığın ve hastalığının hakikatini bilen efendiliğe yol alır. Sağırlık başlı başına bir köleliktir. Fiziki sağırlık manevi sağırlık olarak düşünün. Bir eksikliği olduğu için duyanlara nisbetle hep arkadan gelecektir.

Fiziki sağırlığın çözümü olsada hakka, hakikate, ayetlere sağır olmak aşılması güç bir engeldir. Kendi hakikatine, sırrına sağır olmak, rehberini, meleki ilhamları duymamak insanı efendiliğe giden yolda eksik ve çaresiz bırakır.

Çolak ve topal olmaya gelince ben fiziki yönünden çok işaret ettiği yöne yoğunlaşmak isterim.

İsra suresinde Rabbimiz "Ve ne elini boynuna bağlayıp cimri ol ve ne de sonuna kadar açıp, varını yoğunu ortaya döküp savurgan ol. Böyle yaparsan, kendini kınanır durumda ve bir şeye gücün yetmeyerek, pişman bir halde oturur kalırsın" buyurur.

Eller ile işaret edilenlere baktığımızda cimrilik ve savurganlık gerçekten insanı çaresiz, güçsüz ve muhtaç bırakan bir durumdur.

Üzerine çok konuşup yazabiliriz ama sizin anlatılmak isteneni anladığınızı düşünüyorum. Son olarak konuyu bir kudsi hadisle bağlamak isterim. "Kulumu sevince gören gözü, duyan kulağı, tutan eli olurum. Artık o benimle duyar, benimle görür, benimle tutar, benimle yürür." 

İşte kendinin efendisi, işte insanlığın efendisi halife insan.....

Bahanelerin, sebeplerin, duygusallığın, zaaflarının, heva ve heveslerinin arkasına sığınmayandır kendinin efendisi, şeytanla yol alıp, haklılık zannına düşmeyendir. Haklı değil, Hakla olandır...

Gıybetin, yalanın, fitne fücür ve kınamanın içinde boğazına kadar boğulup kendi yalanlarına inanmayandır kendinin efendisi...

İfrat ve tefrit haysızlıklarında savrulmayandır.

 

K.B.E. Yasemin Hafize Şanlı

Diğer Bloglar

Yorumlar (0)

Yorum Yazın

Yorumlarınız sistem onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır.