Bilmelisin ki 'la havle vela kuvvete illa billah' (Allah'tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur) zikri, Allah'ın kendi suretinde yaratmış olduğu kimsenin özelliklerinden birisidir.
Başka bir ifadeyle bu zikri yapmak, insan-ı kamil'in özelliğidir. Melek olmak böyle bir makama sahip olmaya elverişli değildir ve meleklerin makamı bundan uzaktır.
Çünkü Melek kuşatıcı kul abd-ı cami değil, aksine onun organlarından birisidir. Kuşatıcı kul efendideki bütün özelliklerin bulunduğu kimsedir.
Onun bizi yaratmaya kadir olmasının bir tezahürü ise bizim yaratma sözünü kabul etmemizdir.
Binaenaleyh herhangi bir yardım olmaksızın yalnız başına mutlak bir güç yoktur. Allah bunu bildiğimizi bildiği için, O'ndan yardım dilememizi emretti, çünkü kabul eden (mümkün) güç yetiren muktedire muhtaç olduğu kadar muktedir de mümkünün kabulünü ister.
Bakınız! Bu zikir bir hazinedir. Allah Adem'i kendi suretinde yaratıp yeryüzünde halife kılıncaya kadar -ki bu esnada haber verdiği üzere itiraz edenler etmiştir- mülkünde saklamıştır. Adem yaratılmazdan önce 'La havle vela kuvvete illa billah' zikri duyulmamıştı. Kuşatıcı kulun dışında bu zikri söyleyenler ancak onun, yani insan-ı kamil'in hükmüne bağlı olarak söyleyebilirler.
Allah Arş'ı yaratmış, meleklerine onu taşımalarını emretmiş, melekler ise taşımaya güç yetirememişler. Aciz kaldıklarında ise insan suretindeki birinci taşıyıcı melek ayağa kalkmış ve Allah kendisine bu zikri öğrettiğinde kendi diliyle 'La havle vela kuvvete illa billah' demiş, ardından diğer taşıyıcı melekler onu söylediğini söylemiş, böylece Arş'ı taşımaya güç yetirebilmişlerdir.
Allah insan-ı kamili yarattığında, onda tıpkı arş gibi kendi evi olan bir kalp yaratmıştır.
Bu nedenle alemde müminin kalbini taşıyabilecek hiç kimse yoktur, çünkü melekler Arşı taşımakta aciz kalmışlardı. Halbuki söz konusu Arş müminin kalbinin bir köşesinde bulunur ve mümin onun farkına bile varmaz ve hafif geldiği için kalbinde Arşın bulunduğunu bilmez.
Melekler arşın etrafında döndüğü gibi Allah esma-i hüsna'nın bu kalbin etrafında dönmesini sağlamıştır. Kalbin taşıyıcılarını ilahi bilgi, hayat, irade ve sözden ibaret olmak üzere dört isim yapmıştır. Bu sıfatların arasından hayat Arş'ı taşıyan meleklerin arasından insanın suretindeki birinci taşıyıcının benzeridir.
Düzenleyen K B.E. Y.Hafize Şanlı
F. Mekkiye 15. Cilt s.314
Yorumlar (0)
Yorum Yazın