Mehmet AKGÖZ:
İfrat hallerden ”hayal ile gerçeği ayırt edemeyen” ne demek. Bu nasıl bir durum. Bunun sebep yanı ne olabilir. Hangi esmaların eksikliği buna sebep olur. Bunun itidal hali ve erdemi nedir?
Yasemin Hafize ŞANLI:
El Basir esmasında; öfke aklı örttüğünde göz kör olabilir böyle bir durumda hayal ve gerçek birbirine karışır.
Habir esmasında; gaipten sesler duyma durumu gerçekleşebilir.
Es Semi‘de ise; görememek ya da duyduğuna inanmak. Kendine has bir ilmi olduğunu sanmak.
Yani aklın bir şekilde geri planda kalması ya da doğru kullanılmaması durumlarında nefsin ve şeytanın telkinlerinde tuzağa düşme durumu var.
Merkür aklı kullanmakla direk ilgili…
Aslında hayal ve gerçeği ayırt edememe tam bir şizofren tanımı.
Tabi her hayal ile gerçeği ayırt edemeyene şizofren diyemeyiz…
Süleyman KARAKAŞ:
Zamanın getirisi yanlış anlayış/davranış sonucu ortaya çıkan sorunların çözümü vaktin itidallerinden birinde gizlidir.
Bu nedenle vaktin itidalleriyle yaşadığı sorunlara çözüm bulmak isteyen kişi Venüs Vakti‘nde;
İfratta ise ”isar”, tefritte ise ”iffet’‘ erdemleri düşüncesinde itidal hal tezahür ettirmelidir. Ve bu düşünceleri bünyesinde ”meleklere iman” inancı ile bu gücü kendinde oluşturabilir. Ayrıca;
İtidaller yaşandıkça, hikmet işleyişi çerçevesinde, hakikat için gerekli marifet bilgisi kişide ortaya çıkacaktır. Venüs’te; ”Emanette Riayet ve İhanet” marifet bilgisiyle kişi ”Arif” olur.
1
2
3
4
Yorumlar (0)
Yorum Yazın