Seven ile sevilenin derecesi bir değildir. Seven önce sever, sevilenden öne geçer. Sevilenin sevgisi, sevenden taleple açığa çıkar.
Birinci sevgi, ikinci sevgiyi meydana getirirken, ikinci sevgi ondan meydana gelir. Meydana gelen, meydana getirenin gücünde olamaz der İbni Arabi Hazretleri.
Önce seven hayrın büyüğünü kapar. Büyüklük sevilmeden sevmektir. Çünkü önce sevenin sevgisi Allah içindir, sebepsiz sever. Sonra seven sevgiye karşılık vermek için sebepli sever.
"Seven sevdiğine sevdiğini söylesin." ki karşılıksız sevsin, kalpleri kendisine meylettirsin.
Nefsi için sevmenin öne geçtiği bir zamanda yaşıyoruz . Allah için sevmek ise unutulmak üzere.
Ben yazarken sevmeyi çoğalttım. Ne çok sevmek dedim. Siz de davetlisiniz buyrun ÖNCE biz sevelim ALLAH için...
K.B.E. Y. Hafize Şanlı
Bu açıdan bakmamıştım hiç...Teşekkür ederim...
Rica ederim Emine hanım ... Her insan bir birinden farklıdır. Bu da Rabbinin hazinesinin genişliği. O yüzden hepimiz farklı tefekkür ediyoruz konuları ve birbirimizin bakış açılarına ihtiyacımız var. Yani bu çeşitlilik gerekli.
"seven sevdiğine sevdiğini söylesin." Hadisi şerif ... sevmeyen sevmediğini de söylesin... Duygunuzu içinizde tutmayın... Teşekkürler arkadaşlar...
Sevgi taşı yumuşatan yağmur damlaları gibi. Sel taşları ve eşyaları sürükler dengesiz aşklar gibi Çin işkencesi gibi Aşklar nereden çıktı Şefkat yoksa Gaddar ve zalimse usulca kurur çöle Döner soğuk kalpler Merhamet gelsin kalplere Gözyaşları ile yunsun acısı Sevgi en önemlisi dolsun kalplere Taşsın bedenlere