Bloglar

RAHMET DURAĞI-KEREMİN ALDATMASI

Bizler şeriat aleminde yaşıyoruz yani emir ve yasakların olduğu, mükellef olduğumuz bu alem. 

Bazılarımız haramı, günahı, kabul eder fakat bunlardan yüz çeviremeyiz. Nefislerimiz ağır basar, o tarafa meylederiz.Biz bunu tesettür emrinde bariz yaşarız. Çoğu hanım kardeşimiz tesettürün Allah Teala'nın emri olduğunu bilir, kabul eder fakat nefsi örtünmesine asla izin vermez. Hep bir bahanenin arkasına sığınır.

Bir de ilimde ilerledikçe insan görür ki; Allah Teâlâ mahlukatını rahmetinden aşk ile zuhura çıkarmıştır. Rahmeti gazabını geçmiştir. Rahmeti her şeyi kuşatmıştır. Rahmetten zuhura çıkan her şey tekrar O rahmete döner, bitişir.

Onlara karşı öylesine lütuf, ihsan ve kerem sahibidir ki; işte bu genişlik insanı aldatır, büyük bir tehlikedir.

Burası durak değildir, burada durup, kalınmaz, geçmek gerekir.

İnfitar suresi 6. Ayette buyurur ki; " Ey insan seni Kerem Sahibi Rabbine karşı ne aldattı." Bu soruya cevap veremeyenlerin vay haline..

Öyle insanlarda vardır bu soruya "senin keremin Ya Rabbi" cevabını verebilecektir. Eğer ahirette bu cevabı verebileceksen bu makamın adamısındır. Bu dünyada bu durakta durmayıp geçtiğin gibi ahirette de rahmetle bu duraktan geçersin.

Dünyada bu durakta takılmış kalmış insanlar; emir ve yasakları önemsemez, bu durakta, Allah'ın rahmeti ve kereminin sarhoşluğu baskındır. Her halükarda affedileceğine inanır. Ve insanları da kendi dinine davet eder. Eksik bir davettir. Korkuya yer yoktur burada.

Halbuki mümin bu dünyada havf ve reca arasında dengede olmalıdır.

'Mahlukatın nefesleri adedince Allah'a giden yollar vardır' ve herkes kendi yolunun yolcusudur. Eksik davetçinin peşine takılmayın. Sizi kendi Rabbi hassına davet eder.

Kimi Allah'ın gazabından emir ve yasaklarından dem vurur, korkutur. O Rabbini öyle bilir.

Kimi rahmetinden, affından bahseder, hiç korku yoktur. Onun Rabbi de öyledir.

İkisi de nakıs yani eksiktir. Doğrusu ikisinden de olmalı. Yeri geldiğinde gazabından emir ve yasaklarından, yerince de sevgisinden, affından, merhametinden bahsetmeli yani Rabbül alemine davet etmeli, Rabbi hassına değil. Kamil olanı budur.

Sonra o davetçiler sizleri öylece kendi halinize bırakır.

"Allah’ın hükmü yerine getirilince şeytan şöyle der: “Şüphesiz Allah size gerçek bir vaadde bulunmuştu; ben de size bir söz verdim ama yalancı çıktım. Aslında benim sizi zorlayacak gücüm yoktu; benim yaptığım size çağrıda bulunmaktan ibaretti; siz de benim çağrıma uydunuz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz" buyurur. İbrahim suresi 22. Ayette.

Rahmet durağında takılıp kalmayın. Sarhoşluğu kapılmayın, görün geçin. Allah'ın keremi sizi aldatmasın. Bizler bu alemde emir ve yasaklardan mükellefiz.....

 

K.B.E. Y. Hafize Şanlı

Diğer Bloglar

Yorumlar (0)

Yorum Yazın

Yorumlarınız sistem onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır.