2- İBADET VE TAATTE SABIR
Belaya göstereceğimiz sabra göre, ibadete sabır daha zor olduğu için sevabı da daha fazladır. Mesela Ramazan ayı boyunca gündüzleri aç susuz durarak başka ihtiyaçlarıda terk ederek oruç tutmak, herkese kolay değildir.
Çok kimse bu sabrı gösteremiyor abdest almak, sabah uykudan uyanıp kalkmak, günde 5 vakit namaz kılmak çok kimseye zor geldiği için, bu sabrı gösteremiyor.
Allah zülcelal'in azabından kurtulup sevabı elde etmek isteyen kimse O'na ibadet uğrunda karşılaşacağı dünya sıkıntılarına sabırla katlanmalı. Gerek günahlardan ve gerekse dünyaya dönük ihtiraslardan uzak durmalıdır. Çünkü hadislerin bize bildirdiği üzere Cennet nefsin hoşuna gitmeyen amellerle kuşatılmış olduğu gibi cehennem de arzu ve şehvetlerle kuşatılmıştır.
Ebu Hureyre'den (r.a) rivayetle Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle anlatmıştır; Allah cenneti yarattığı zaman Cebrail'e (a.s) "haydi git ona bak" emrini verdi. O da gitti baktı ve şöyle dedi; "İzzet'in vekaletin hakkı için bunu duyan herkes hemen oraya gider"
Sonra orasının etrafını (nefsin hoşlanmadığı) zorluklarla döşedi. "Haydi, şimdi git bak!" Buyurdu. Gitti baktı ve şöyle dedi; İzzet'in hakkı için, oraya hiç kimse giremeyecek diye korktum." Allah cehennemi yarattığı zaman cebrail'e, "Haydi git ona bak" emrini verdi.
O da gitti baktı ve şöyle dedi; "İzzet ve celal'in hakkı için bunu duyan hiç kimse oraya girmez" Sonra onun çevresini nefsin hoşuna giden şehvetlerle döşedi ve haydi git ona bak buyurdu Cebrail Aleyhisselam gitti, baktı ve şöyle dedi; "İzzet'in hakkı için, korkarım ondan hiç kimse geri kalıp kurtulamaz mutlaka oraya gider" Ebu Davud, Tirmizi,
Nesai Seyit Abdulkadir Geylani (k.s) buyuruyorlar ki; "Nasıl ki rızk elde etme hususunda külfete katlanıyorsan aynen bunun gibi Salih ameller işlemek için de külfete katlanman gerekir"
3- GÜNAH İŞLEMEMEYE KARŞI SABIR
Günah işlememeye sabır, ibadet işlemeye sabretmekten daha zor olduğu için sevabı da daha çoktur. İnsan ibadete sabredip yapabilir, fakat günaha sabır zordur. Mesela Hemen gıybete girer. Çok kimse gıybet günahından kurtulamaz, yani sabır edemeyip gıybet eder.
Çoğu insan, kibrin büyük günah olduğunu bildiği halde kendisinin küçük düşmesine rıza gösteremez. Herkesin kendisini övmesini ister. Hazreti Ali radıyallahuanha buyuruyor ki; "Günah işlerin tadı gider ama cezası seni bekler. İbadet edersiniz zorluğu biter ama mükafatı seni bekler" Hadis-i şerif'te varid olmuştur ki; "Allah teala mahlukatı Cem ettiği zaman bir munadi; "Ehli sabır nerededir?"diye çağırır.
Bir kısım kimseler de kalkıp süratle cennete koşarlar. Melekler onlara niye sabrettiklerini sorarlar. Onlar şöyle derler; "Allah'a itaatte ve Allah'a isyan olacak şeylere (yapmamak için) sabrettik" Rabbimiz Muhammed suresinde 31 ayette buyuruyor ki; "Andolsun ki içinizden Cihat edenleri, sabır ve sebat gösterenleri bilinciye (belirleninceye) ortaya çıkıncaya kadar sizi deneriz/imtihan ederiz."
Hz Musa Aleyhisselam, Hz Hızır Aleyhisselama; "Ledûn ilmine nasıl kavuştun" diye sorunca. O da "günah işlememeye sabretmek sayesinde" diye cevap verdi. "
BOŞ BİR ÇUVALIN DİK DURMASI ZORDUR BU YÜZDEN İLİMSİZ SABIR OLMAZ."
Fatma Akıncı
İbadetlere sabırla devam etmek insanın iç gücünün kullanımı noktasında kendisini kontrol altına alması gerçekten nefis icin ölüm gibi... Çok güzel ve açıklayıcı bir yazı sn Fatma Akıncı arkadaşımıza teşekkür ediyorum
Sabır ilk toslamadır...Teşekkürler Fatma Hanım...