Sayfaların içinden,karanlığı delip geçer nal sesleri..
Yedi başlı ejder misali gözlerini kan bürümüş, yedi derviş kılıklı cellat,dört nala sürerken atlarını..
Gece zifiriliğinde aşka adadığı başını vermeye hazır bir pârende huzur içinde kılar son namazını..
Hû diye çıkan teslim olmuş nefese,buz gibi esen rüzigâr eşlik ederken,atılır kör bir kuyuya ki kuyu Yusuf'undu, sarmıştı aşkın şehidini.
Ölümsüzlüğe kanat çırparken hamuşun gözyaşları aldırdı abdestini...
Yanmanın ne olduğunu anlatır durur zamanlar ötesinden.. ve sessizce şahit olunur şehadete erişine.
Fatihalar yollanırken ruhuna,Satırlardan sadra düşen hüzün, ateşbâzın helvası gibi tüter durur gecede..
Rahman ve Rahim olan Allahın adı ile 1. Güneşe ve onun aydınlığına andolsun, 2. Onu izlediğinde Ay'a andolsun, 3. Onu ortaya çıkardığında gündüze andolsun, 4. Onu bürüdüğünde geceye andolsun, 5. Göğe ve onu bina edene andolsun, 6. Yere ve onu yayıp döşeyene andolsun, 7,8,9. Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir. 10. Onu kötülüklere gömüp kirleten kimse de ziyana uğramıştır.
Şems suresi 1 ile. 10..ayeti kerimeleri
26 eylül gecesi İki bin yirmi iki ankarası şûlece
Fatma Şule Elmas
Kaleminize sağlık Şule hanım...