Tasavvuf, Allah’a boyun eğmektir. Tasavvuf; İslam’ı madden ve manen yaşamaya çalışmaktır. Tasavvuf; insanlarla iyi geçinmek, kalbi tezkiye etmek, insanı tabiatındaki kötü huyların tesirinden kurtarmak, nefsin çağrılarından uzaklaşmak, güzel ahlakla süslenmek ve Resûlullah (sav)’ın yoluna uymaktır.
Tasavvufun başlangıcı; Allah’ın varlığına, birliğine, meleklerine, resûllerine, kıyamet gününe, hayrın ve şerrin Allah’ın takdiriyle olduğuna dil ile ikrar ve gönül ile tasdiktir.
Tasavvufun sonu da bu altı rüknün dil ile ikrar ve gönülle tasdik edilmesidir.
Tasavvuf ehli toprak gibidir; her kötü ve beğenilmeyen şey onun üzerine atılır.Fakat ondan çıkan sadece tatlı ve güzel şeylerdir.
Tasavvuf ehli, daima kalp tezkiyesi ile meşgul olan kişidir. Nefsin şaibelerinden kalbi tezkiye ederek her anını dünyevi bulanıklıklardan temizler.
Onun bu gayretine, Mevlâ’sına karşı daima boynu bükük duruşu yardımcı olur. Bu hal, onu sıkıntı ve dünyevi bulanıklıklardan arındırır.
İrşâd talebinde bulunan kişi, bunun birini diğerinden ayıramaz; zira tasavvuf edepten ibarettir. Her anın, her hâlin ve her makamın kendine göre bir edebi vardır.
Zâhirdeki edebin güzelliği, bâtındaki edeptendir.
Kaynak: Miftâhu’t-Turuk
Bir veli veya bir sahabi ikiside kişisel gerçekliğe açılan kapılardandır bu nedenle Efendimiz s.a.s.; "Ashabım gökteki yıldızlar gibidir!" buyurmuştur. "Bu nedenle ehli beytimi seven beni sevmiştir!" buyrulmuştur.
Ne Muaviye düşmanlığı ne de Ali düşmanlığı bizi kendi gerçeklerimize karşı perdeler sadece...Mümin sevmeden cennete giremez! Azze ve Celle ALLAH şöyle der: "Kim benim bir velimi aşağılarsa, Bana meydan okumuş olur."
(Derecatu't-Taibin ve başkalarından rivayet ettim.) Muhyiddin İbn Arabi (k.s.)
MİŞKATU'L ENVAR-OTUZ ALTINCI HABER
Biz'e (ermek için nefsine karşı) savaş verenlere gelince, elbette onları yollarımıza ulaştıracağız. . .
Kesinlikle Allâh, yakîn ehliyle (ihsan sahibi {Allâh'a görüyormuşçasına yönelen}) elbette beraberdir! (Mâiyet sırrı. ) ANKEBUT 69
Yorumlar (0)
Yorum Yazın