Kendisine uyanları esmadan müsemmaya seyri süluk ettiren halvetiye mensuplarının esmayı seba ve bu isimleri geçerken yaşanacak olan hal, tavır ve elde edilecek irfani hakikatleri dile getirmektedir.
Bir insan tasavvufi eğitim yoluna girdiğinde yedi eğitim makamı ve mertebeleri ve bu esnada yaşanacak olan tecellileri bilmesi gerekir.
İnsan bu eğitimde her mevki ve makamda yine kendisini görüp kendisi ile yüzleşecektir. Bu aşamada riya onu ihlas kapısından zorlayacak hakk kapısını bulmak noktasında ona muhtelif zorluklar çıkaracaktır.
Kısaca ameli olup ihlası olmazsa bu eğitim zordur. Bilinmelidir ki bu eğitimde yedi makam vardır ve her birine ait ima ve işaretler vardır.
Bu yedi makam seyir olduğunda insan nefsini bilir. Nefsini bulduktan sonra kişi hak ila hakkı bulup kendisine hazaratı hamse denilen beş ilahi hazret kapıları açılır.
Hazeratı hamse keşf olunduğunda kişide temkin ortaya çıkacak ve hakikat bilinecektir. Hakikat şer’i şerife uygun hale getirilir.
Bu durum iman ettiği ile gözünün gördüğü bir olma durumudur. Buraya kadar olan çalışma insan için ilk seyirdir.
Şimdi sıra kemale ulaşmak, kemal'den ekmele ve mükemmele yükselmek için çalışma yapmak sırasıdır. Buna da seyri ikinci seyir başlar.
Yolcu on sekiz bin alemi gezip bütün alemleri kendi vücudunda ve kendini alemlerde bulur. Ancak bu seyrinde tafsilat yoktur. İkinci yolculukta ise vahdet halleri tafsilen yaşanır.
Müsahede esnasında bilgileri artar ve günden güne kuvvet bulur. Bunun neticesi hakka karşı meyil ve muhabbeti artar.
Masiva dediğimiz yanlış anlayış ve davranışları zayıflar. İnsanın beşeriyeti melekiyyete dönüşmeye başlar. Bu durumda geriye dönüp bakmak kişiyi yanıltır. Bilinmeli ki masiva kapısı yolcuya her an açıktır.
Bu yolculukta haktan gönlünü ayıranlar çok zahmete giriftar olur. Dünyada hakka meyil ve muhabbetten daha zevkli bir şey yoktur.
Dünyevi şeylere duyulan ilgi ve ihtiyaç hakka olan ilgiyi azaltır. Terk yolu kolay yol değildir. Dünya dediğimiz yanlış anlayış ve davranışları terk etmek ile hakka muhabbet bir terazi gibidir.
Birinin azalması diğerinin çoğalmasına sebeptir bu nedenle biri azalırken diğeri çoğalır. İşte bu yolculukta idrak zevke muhtaçtır. İnsan hangi makamda ise ilgili makamdan söylenen sözler sana tesir eder.
Zevk aldıkça haline kuvvet gelir. Ancak bu durumda insana ikinci makamdan söylenen sözler bir anlam ifade etmez. İşte böylece insanın zevki diğer makamlara vardıkça yolculuk kapıları insana yavaş yavaş açılır.
Kısaca insan bulunmadığı alemin haberini alamaz da denilebilir. Bilinmelidir ki insan için üç yolculuk vardır.
Bu üç yolculuk bütün seyirleri makamları mertebe ve fetihleri içinde toplar. Yedi seyir, bu üç yolculuğun içindedir.
Yedi seyrin içinde altı mertebe, altı mertebenin içinde altı futuh, altı futuhun içinde beş mecali (görüntü/ayna) vardır. Beş mecali ise tamamıyla gayb anahtarlarının ortaya çıktığı yerdir.
Kapalı olan bütün kapılar bununla açılır. Zahir ve batın arasında o vakitte şehadet aleminden gayb alemine müşahede penceresi açılır.
Zahir ile batın bir olup geceler kadir gündüzler bayram olur. Zahir ve batını ve bütün sırları kendinde toplama makamı zevk ve temkin ehli içindir.
Ewet çok güzel ifade edilmiş...
Her makamda ayrı bir zevk ediş evet zevk etmediği bilginin insan bir faydası olmaz