Bloglar

Halk arasında çok bilindik bir fıkra vardır. Bırak dağınık kalsın; Adamın birinin üç tel saçı varmış.

Aynaya bakar bakar bu üç tel saçıyla gurur duyarmış. Bu üç tel saçı fazla uzayınca kısalttırmak için berbere gitmiş.

Berber saçlarını kısaltıp bir güzel de fön çekmiş. Berber adama, “abi saçını ne tarafa tarayayım” diye sormuş.

Başında üç tel saçı olan adam tarafsız kalamamış, demiş ki, “sağa tara.” Berber saçları sağa tararken saç telinin biri kopmasın mı? Kalmış iki tel saç. “Abi ne yapayım” diye sormuş berber.

Adam yine tarafsız kalamamış, demiş, “sola tara.” Berber sola tararken bir diğeri de kopmasın mı? Kalmış tek saç. Berber yine sormuş: “Abi ne yapayım.”

Adam cevap vermiş, “Hele bir bırak kardeşim dağınık kalsın.” Demek ki üç tel saçın varsa tarafgir olmamak, eldekini yitirmemek için önemlidir.

Latife bir yana "Filler tepişirken, çimenler ezilir" bir konu yada mevzuda kraldan çok kralcı olmamak gerekir. Fillerin sakinleşmesi beklenmeli aksi halde sizin ezilmeniz kaçınılmazdır.

Konuşurken insanlar hedef alınmamalı. Mevzu üzerinden saldırmadan, yargılamadan, sakince taraf olmadan konuşulmalı. Biz biliriz ki "taraf olmayan bertaraf olur" Ama usul ve erkan bilmiyorsak asıl o zaman bertaraf oluruz.

Enfal suresinde buyrulur ki; “Çekişip birbirinize düşmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider.” Yine Nahl suresinde "Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et" buyrulur.

Hz. Peygamber Efendimiz (asm) sahabiler arasında otururken, bir adam geldi ve Hz. Ebu Bekir’e hakaretler ederek onu üzdü. Ancak Hz. Ebu Bekir sessiz kaldı ve adama hiçbir karşılık vermedi.

Adam ikinci sefer aynı şekilde hakaret ederek eziyet verdi. Hz. Ebu Bekir yine sessiz kaldı. Adam üçüncü sefer de hakaret edince Hz. Ebu Bekir adama hak ettiği cevabı verdi.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (asm) kalkıp yürüdüler. Hz. Ebu Bekir hemen arkasından yetişerek: “Ey Allah’ın Resulü, yoksa bana darıldınız mı?” diye sordu.

Allah Resulü (asm): “Hayır.” buyurdular. Sonra da şöyle devam etti: “Lakin gökten bir melek inmiş, o adamın sana söylediklerini yalanlıyor, senin adına ona cevap veriyordu.

Sen karşılık verip hakkını alınca melek gitti, onun yerine şeytan geldi. Bir yere şeytan gelince ben orada durmam!”

Tabiki kendimizi ifade edip haklarımızı koruyacağız ama usulunce. Aksi halde meleklerle yol aldığımızı sanırken şeytanla kol kola buluruz kendimizi...

Şura suresinde Rabbimiz şöyle buyurur: "Kötülüğün cezası da ona denk bir kötülüktür, fakat kim bağışlar ve (kendisiyle düşmanı arasını) düzeltirse, onun mükafatı Allah'a aittir. Elbette o zalimleri sevmez." Unutmayalım ki ;"Yanlış üslup doğru sözün celladıdır"

K.B.E. Yasemin Hafize Şanlı