Zaman acımasız mıydı? Yoksa; Acımızı hafifletmek için bize gereken miydi?
Bazen geçmek bilmiyor dediğimiz bazen de ne kadar çabuk geçti diye hayıflandığımız. Kısacası zaman; yerine göre az yerine göre fazla gelen birşeydi...
Yeri gelir zamana ihtiyacımız olur (unutmak için, acımızı hafifletmek, bir şeye sahip olmak için).
Öyle bir anda gelir ki; zaman kavramı diye bir şey olmasın isteriz (istediğimizin anında gerçekleşmesi için zamana bırakmak istemeyiz).
İnsan oğlu işte; azınada çoğunada razı olmuyoruz. Hep bi memnuniyetsizlik... İşte tamda bu nokta da!.. Kendini Rabbine teslim et çünkü; o senin için en iyisini bilir...
Birşey zamana bırakılıyorsa ya da o an oluyorsa muhakkak bizim hayrımızadır biz bilemeyiz. Sabret ve Rabbinin sana biçtiği elbiseyi giy..
İstediğin herşeyi elde edebilirsin belki; zamanla ya da zamansız.. Ama önemli olan her işte olduğu gibi Rabbinin rızasını kazanmaktır!..
Duygu Demirci
Yorumlar (0)
Yorum Yazın