Bloglar

ZAMAN GÖZLEMİ

Miladi takvimde yani “yerlerde vakit” dediğimiz takvimde Ocak 30 çeker, Mart 31 çeker diye bir kaydımız vardır. Ancak hicri takvimde şu arabi ay 29 çekecek bu arabi ay 30 çekecek diye bir kayıt yoktur. Bu Peygamberimiz (s.a.v) ‘den önce de Peygamberimiz’den sonra da böyleydi. Ay’ın hesaplanmasında “Ay’ı gözlemleyin” denmiştir. Bununla birlikte arabi aylar ya 29 çeker ya 30 çeker, bu kuraldır. Bir arabi ayın 29 değil 30 olmasını ise Cenab-ı Allah belirsiz kılmıştır.

Ayın 2 anlamı vardır. Birincisi fiziki olarak ufukta gözlemlenen Ay, ikincisi bizim içselliğimize etki veren Ay’dır yani varlık âlemindeki feleksel etkiler Ay üssünden bizim üzerimize gelir.

Ay’ın gözlemlenerek yapılan bu hesaplaması; “Ay ufukta doğdu mu doğmadı mı?” sorusunun cevabına göredir. Bu hesaplama açık havada gözle görülen bir şeydir. Ancak yılın 12 ayının birinci gününde hep böyle açık hava olmayabilir. O halde nasıl gözlemlenecek? Ay hesabında 2. yol nedir?

Zamanın gözlemlenmesi izafi bir hareketlilik olduğu, duyu organlarıyla görülmediği, kafa gözü ile görülmediği için insanların anlayışları biraz daha içsel olsa da sergiledikleri hal ve hareketler, davranış ve tutumlar gözlemlenmek suretiyle yapılabilir. Nasıl?

Bir örnekle bu hesaplamayı anlatmaya çalışalım;

İçinde bulunduğumuz arabi aya Venüs ile girdik ve 10 gün boyunca etkisini yaşadık sonrasındaki 10 günlük evreye Mars ile girdik ve son 10 günlük evreye ise Satürn ile devam edeceğimizi söyledik.

Bu bilgileri neye göre belirledik?

3 Haziran Cuma günü arabi ayın 1’i idi. Cuma Venüs feleğinin günü olduğu için de ilk 10 günlük evrede Venüs zamanı olarak belirlenmiş oldu. Dolayısıyla 3 Haziran’dan 12 Haziran’a kadar yani ilk 10 gün boyunca Venüs zamanı olarak gözlemler yaptık.

2. 10 günlük evreyi tespit etmek için Cuma günü dahil 5 gün saydık. Cuma Cumartesi Pazar Pazartesi Salı. 5. Gün Salı yani Mars feleğini temsil eden gün olduğu için 2. 10 günlük evreye 13 Haziran itibariyle Mars zamanına gireceğimizi tespit ettik. 13 Haziran’dan 22 Haziran’a kadar 10 günlük evreye de Mars zamanı dedik.

3. 10 günlük evreyi de aynı şekilde bu sefer Salı’dan başlayarak 5 gün sayarak Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi gününü tespit ettik. Ancak burada yani ayın son evresinde arabi aylar 29 veya 30 çektiği için özel bir durum vardır;

Son 10 Gün 23-24-25-26-27-28-29-30-1-2 TEMMUZ

Bu arabi ay 29 çektiği takdirde 1 Temmuz ayın son günüdür ve yeni arabi aya 2 Temmuz ile giriş yapılır.

Miladi takvime baktığımızda 2 Temmuz Cumartesi (Satürn günü) dir. Dolayısıyla yeni aya Satürn zamanı ile devam ediyoruz demektir.

Zaman değişimi yani arabi ay başlangıcı yaklaşırken 2 veya 3 gün kala hayatımızda bir şeyler değişmeye başlar, hareketlilikler oluşur. Alıştığımızın dışında bir şeyler algılamaya başlarız. Mesela bu Satürn dönemi ya Satürn ile devam edebilir ya da Güneş dediğimiz zaman dilimine geçebilir.

Eğer Güneş gelirse, yani etrafımızda veya bizi veya çevremizde disiplinsiz insan egosu yüksek insan hükmedici insan çekingen insan başkalarının ilgisini aşırı duyan insanlar bizim hayatımızı etkiliyorsa veya toplumu etkiliyorsa veya biz bu duygularla yoğun bir şekilde mücadele ediyor isek böyle çukurlara düştü isek cumartesi günü 30 dolayısıyla cumartesi akşam namazından sonra yani pazar günü yani güneş hükmüne girmiş olacağız. Dolayısıyla arabi ayın 1’i içinde bulunduğumuz arabi aydan sonraki arabi ayın 1’i Ayın 3’ü oluyor Temmuz 3 arabi ay 1 diyeceğiz.

Güneş’te; Düşünsel olarak büyüklük, uzun olma isteği, güç, kahır, hayret, gayret, ar, haya ve bunun gibi sıfatları deneyimleyeceğiz. Davranışsal olarak tefritte olan cemal etki alıp tefrit hal sergileyen arkadaşlar disiplinsiz çekingen başkalarının hislerine aşırı duyarlı davranmaya başlayacaklar. İfrattaki arkadaşlar egosu yüksek hükmedici olarak davranmaya başlayacaklar. Bu şekilde olaylar göreceğiz hayatımızda. Fıtratımızdaki eksikliklere göre ya birisi bize hükmetmeye çalışacak ya da biz disiplinsiz olmaya çalışacağız ya da alınganlık göstereceğiz yani başkalarının hislerine aşırı duyarlı davranacağız. Bir şaşıracağız. Bu Satürn döneminin son 8’inde 9’unda bir şaşkınlık başlayacak. Eğer Güneş ile devam edersek. Satürn ile devam edersek bu sefer 1. Evresinde geleceği için olumlu yeni arabi ayın ilk 10 günü Satürn 1. Evrede gelecek. Şu anki evre gerçekleşmez evresi. Sen ne yaparsan yap o aynen standart gider. Neden? Çünkü alışkanlığını bozmak istemez insan.

Bir sonraki arabi ay yine Satürn ile devam ederse bu sefer kınayıcı, kendini beğenmiş veya ürkek saldırgan insanlar göreceğiz ancak zihnimizde bizi meşgul eden konuların önü açılmış gibi olacak. Neden? Çünkü 1. Evre biraz daha kolaylaşmış gibi olacak. Burada ya Satürn diyeceğiz ki bu karara kanaate de hep beraber varacağız. Sizlere soracağız ki zaten sizler de bunu gözlemleyeceksiniz, göreceksiniz. Nasıl? Bugün bana şöyle oldu ben tembellik yaptım veya kindar davrandım gibi farkındalıkları yaşıyorsunuz ya güncel olarak keşifler yapıyorsunuz ya aynı onun gibi o günler bizlerin rutini değişecek. Ani böyle bir olaylar gibi gelecek bize. Halbuki zaman aynı zaman ancak etkileri değişiyor işte buradan anlayacağız. Bundan sonraki arabi ay Satürn ile mi devam edecek yoksa Güneş ile mi devam edecek?

Dolayısıyla gözleme dayanıyor çünkü bu muallak bir konu hicri takvimin şu gün şu olacak denilmesi mümkün değildir. şu anda bu 1950 den sonra veya ne zaman icat edildi ise bu bilgisayarlı tespitler yapılıyor. Enlem boylam dünyanın etrafındaki enlem boylam çizgileri ile bilgisayarla hesap ediliyor. Deniyor ki işte Ramazan şu tarihtedir. Bayram bu tarihtedir ay çünkü şu tarihte şurada görülecek, deniyor fakat bizim yaşadığımız yani içsel olarak gözlemlediğimiz bu derslerin altyapısını oluşturan veya o olgu uymuyor arabi bir ayda pazartesi başladı ayla ilgili 1 hareketlilik yok veya Mars ile başladı veya Merkür le başladı yok yani biz bu ay Venüs ile başladı. Neden? Sizlerin ev konularındaki hareketlilik tesadüfen olmaz. Çünkü cenabı Allah yerlerde göklerde tesadüfe yer bırakmamıştır.

Varlık âlemi etkileşim oluşan o felek olarak adlandırılan alem başka bir alem. Oradaki alem bizim Ay dediğimiz fizikken bizim içselliğimizdeki enerjik yanımızın merkezi, zihin dediğimiz bunu tasarrufta kalp olarak ele alırlar ancak bugün hani bizim arşımız neresi zihnimiz. Düşünselligimizi etkileşim aldığı yer o fıtri yapımızdan aldığımız etkileşimde bizi tercih ettiğimiz hayır veya şerri zihnimize alıyoruz. Bilinç altımızdaki karşılığını tetikliyoruz. Bilinçaltımızla beraber buradaki düşünce oluşturuyoruz. Burasına Ay denilmiş. Bu etkileşim merkezindeki o noktaya yani varlık âleminden somut aleme geçen bu merkeze kişisel arş veya Ay üssü denilmiş. Ay üzerinden denilmiş. Bu burada yoğuruluyor. Bir karar veriyoruz bir hüküm veriyoruz davranışa döküyoruz. Davranışa döktüğümüz aleme de Güneş denilir. Ay ve güneş kişinin içselliği ve dışsallığı. Ay’ın buradaki bu işleyişin zahirdeki karşılığı da bizim Ay dediğimiz Ay’ın gözlemlenmesidir.

Diğer Bloglar

Yorumlar (0)

Yorum Yazın

Yorumlarınız sistem onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır.