Bloglar

Yavuz Sultan Selim Han, Mısır’ı fethettiğinde bir süre orada kalır. İdareyi eline alıp kendi hâkimiyetini yerleştirmek için bu elzemdir. Bu sırada bir çadırda kalıyor. Çadırı süpürüp temizleyen, yemeği yapan Mısırlı bir cariye vardır ki, Yavuz Selim Han sabah çıkınca, cariye geliyor, akşama kadar çadırı temizleyip yemekleri hazırlayıp gidiyor, akşam olunca da Yavuz Selim Ha&hel...

Sufiler fena tabiriyle, insandaki kötü sıfatların yok olmasına işaret ederler. Beka tabiriyle de insanlarda güzel sıfatların olgunlaşmasını anlatmak isterler. Bir insanda sıfatlardan biri bulunduğu zaman diğeri yok olur. Buna göre kim, üzerindeki kötü sıfatlardan kurtulursa, onda güzel sıfatlar ortaya çıkar. Kimde kötü sıfatlar hakim durumda olursa güzel sıfatlar onda kaybolur. (...

"Biyokinezi", insanın düşünce gücünü kullanarak vücuduna hakim olmasıdır. Neler yapılabiliyor? Biyokinezi: İnsanın psişik yöntemlerle kendi vücudunu evirmesi DNA’ları üzerinde değişiklik yapabilmeyi göz rengini değiştirmeyi, boy uzatmayı, kendi cismini değiştire bilmeyi ve hatta elementlere hükmederek bir avatar bile olabilmenin mümkün olduğu bir dünyayı v...

Oruç kelime olarak bir şeyden uzak bir şeye karşı kendini tutmak anlamına gelen savmın farsça karşılığı olan rüze kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. Terim olarak oruçtan yerinin ağarmasından güneşin batmasına kadar şer an belirlenmiş ibadeti yerine getirmek niyetiyle yeme içme ve cinsel ilişkiden uzak durmayı ifade eder. (İslam ansiklopedisi) Peki oruç sadece bu mudur? Tasavvuf bü...

Fıkıh usulü eserlerinde vaz‘î hüküm veya me’mûr bih bahislerinde, özellikle vâcibin edâ ve kazâ yönünden alt bölümlerinde vakit önemli bir kıstastır (Sadrüşşerîa, I, 377 vd.; Tâceddin es-Sübkî, I, 150 vd.) Sözlükte vakit (vakt, çoğulu evkāt); “zamanın belirli bir parçası” anlamına gelir. Bu keli...

Kelâm geleneğinde ilk dönemlerden itibaren geliştirilen atomculuk sadece cismin değil hareket, mekân ve zamanın da atomistik bir perspektiften tanımlanması sonucunu getirmiş ve genellikle süreksizlik üzerine kurulu bir kâinat anlayışını desteklemiştir. Bir araz olarak hareketin hareket eden cisme, gerçekleştiği mekâna ve hareketin zamanına göre bölündüğüne dair görüş...

İçime çektim seni, derin bir nefes gibi, Kulağımda tuhaf ama hoş bir ses gibi, Yüreğimin ta içinde hissettim, Gözümde akan tuzlu yaşta buldum seni, Baharda yazda kışta buldum seni, Bir çiçeğin dalında, gülün yaprağında, Kuşların ötüşünde, kendi kalbimin atışında, Arının balında, karıncanın yolunda buldum seni, İçimde durmadan yanan kor ateş g...

Ne bir lahza öteye, ne de bir lahza geri Uçuşan kandillerin, şavkı düşer geceye Zamanın pervanesi, başlatır bu seferi Felekler selâm eder, bendeki düşünceye Sulh mu eder yüreğim yoksa sıratta mıdır Kendimde mi suretim yoksa mir'atta mıdır Tefritte mi hallerim ya da ifratta mıdır Tozu düşer kalemin, sırrım olan günceye Ey zaman ve sen kader, sırçadır sarayların H...

Çekilmişsin uzlete İçinde ki en derin yerde Kor gibi yanan alevlerde Yükselsen de en tepeye Yanacaksın kendi içinde.. Yandıkça daha yükseğe Daha yükseğe çıkacaksın Çıktığın yerde anlayacaksın İçinde ki ateş sönmedikçe Asla mutlu olamayacaksın.!! En zirvede de olsan En tepeye de otursam Acın her zaman bilincinde Senin içinde ta...

Tekrar komutan tayin et Ya Rabbi Selahaddini Eyyubini, zira kulların kıblesini korumaktan aciz kaldı.... Gönder ebabillerini mescidinde kullarına zulm edenlerin tepesine. zira çok canımız yanmakta.... Ellerim yetişmiyor Aziz peygamberinin secde ettiği yerleri korumaya, burda duaya açılıyor duy feryatlarımızı, iç yangınlarımızı.... İsrail için adaletini istiyor kulların, Filistin için rahmetini dile...

Sayfaların içinden,karanlığı delip geçer nal sesleri.. Yedi başlı ejder misali gözlerini kan bürümüş, yedi derviş kılıklı cellat,dört nala sürerken atlarını.. Gece zifiriliğinde aşka adadığı başını vermeye hazır bir pârende huzur içinde kılar son namazını.. Hû diye çıkan teslim olmuş nefese,buz gibi esen rüzigâr eşlik ederken,atılır kör bir kuyuya ki ku...

Kaldır peçeni kader, göze namahrem misin Ruy-i zemine düşen, Havva ve adem misin Kimine baht-ı Leylâ, kimine taht-ı Mecnun Bazen de Kerbelâ'da, acı Muharrem misin Solgun gözlere düşen gurubtaki mihr-ü mâh Ya da Şems'e adanmış, kısık perdeden bir âh Gecede fecri öpen, sine çatlatan eyvâh Ansızın geldim diyen, ecel-i mübrem misin Aşk mısın...