EL-ADL ESMASI

EL-HALİM ESMASI

EL-CAMİ ESMASI

EL-LATİF ESMASI

EL-MÜMİN ESMASI

EL-VEHHAB ESMASI

EL-MUSAVVİR ESMASI

EL-VEDUD ESMASI

YEDİ SIRRI (2. BÖLÜM)

"Zaman bilgisi kıymetli bir bilgidir. Onu elde eden büyük genişliğin sahibidir. Zaman bilgisi en genel ve sırlı bir ilim olup, her şeyde hüküm sahibidir " buyurur İbnü'l Arabi. Alemde varlığa çıkışta bir dairesellik vardır. Rahmet dairesinde baş sona bitişiktir. Aşkla varlığa çıkan insan, dairedeki döngüselliğine, hakikatini, özünü bilmek o rahmete tekrar bitişmek i&...

BALIK SORAR DENİZ NEREDE? SEN DENİZİN İÇİNDESİN

Dermân arardım derdime Derdim bana dermân imiş, Bürhân sorardım aslıma Aslım bana bürhân imiş.   Sağ u solum gözler idim dost yüzünü görsem deyü, Ben taşrada arar idim ol cân içinde cân imiş.   Öyle sanırdım ayriyem dost gayrıdır ben gayriyem, Benden görüp işiteni bildim ki ol cânân imiş.   ...

KENDİNİ BİLMEK-7 SIRRI

İŞİN SONUNU DÜŞÜNMEK

Dünya hayatı ahiretin tarlasıdır. Burası bir gölgelik ve oyalanma yeri olsa bile terk edilmez, yada hep burada kalacakmış gibi bağlanılmaz. Dünya teklif, kulluk ve çalışma yeridir. Ahiret ise muhasebe, ceza ve mükâfat yeridir. Dünya ve ahiret tam bir denge ister. Birbirinin kuması gibidir. Ahiret işin sonu demektir. Ahiretten korkmak bir denge hali değildir. Ahireti sevmelidir. Dünya cennete girmey...

AHİRETİ SEVMEK

Ahireti sevmek peygamber gibi "Dünya müminin zindanıdır" demektir. Mevlana gibi ölümü şeb-i aruz düğün gecesi görmekle mümkündür. Necip Fazıl olup "Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber... Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?" diyebilmektir. Aşık Yunus gibi Sufilere sohbet gerek Ahilere ahret gerek ...

İSMİ AZAM VE EKSİK ESMALAR NELERDİR? GEZEGEN BURÇ VE KENDİLİK BİLİNCİ İLİŞKİSİ

BAŞAK DOLUNAYI

24 Şubat saat 15.30'da bir dolunay yaşıyacağız ve etkileri görülmeye başlandı. 20 gündür Güneş zamanında kendini görmeye zorlandı insan. Gördüklerini tanımlaması istendi. Nur esması eksikliğinde Güneş'in aydınlattığı alanlarımızda, tanımlamalarımız Hakim esması eksikliği ile de hikmetli ve isabetli olmadı tabii ki. Dolayısı ile insan nefsi üzerinde kayyumiyetini sağlayamadı ve hay...

DAĞLARA AŞK

Dağlar diye, dağlar kadar bir aşk var. Dağlarını özlediğim kadar seni özleyip, o aşkı sana duysaydım, Musa'nın dağı Tur-i Sina da ki dağ gibi un ufak olur muydum? Allah'tan en çok korkan un ufak olan dağ.... Yine emaneti kabul etmeyen sen... Ah o dünyanın direkleri dağlar. Alemin direklerini bilir misiniz? Peygamberin tefekküre çekildiği Nur Dağı ne mutlu sana. Kainatın efendisi huzura sende &cce...

İMANINIZ AŞK OLSUN...

Eman kökünden gelen iman, güven duygusu içinde tasdik etmek, inanmak demektir. Bu inanca sahip kişiye mümin denir. Eman dairesine girmek 6 iman esasını tasdik etmektir. Allah Teâlâ alemi 6 günde yaratmıştır ve tam mükemmel hale getirmiştir. Bu bakımdan 6 sayısının hükmü bir tamamlanmayı veya mükemmel hale gelmeyi gösterir. Alemde böyle iken insanda da imanın müke...

KADINI SEVMEK

İbn'ül Arabi yolun başlarında kadınlarla münasebete hoş bakmadığı için evlenmemiştir. “Bana dünyadan üç şey sevdirildi: Kadın, güzel koku ve namaz ise gözümün nuru kılındı” hadisinin hakikatine vakıf olunca kadınlara bakışı değişmiş ve evlenmiştir. Evliyaların çoğuda bu hadisin hakikati gereği kadını sever ve evlenirler. Allah Adem'i kendi suretinde yaratmış ve...

Aromatik Yağların Beyin Fonksiyonları Üzerindeki Etkisi-Uçucu yağların gücü

Bitkilerden elde edilen bu güçlü özler, tedavi edici özellikleri nedeniyle yüzyıllardır kullanılmaktadır ve beyin sağlığımız için de etkileyici faydalara sahip olabileceği ortaya çıkmıştır. Aromaterapinin büyüleyici dünyasını ve beyin fonksiyonları üzerindeki etkilerini araştıran bir çok araştırma yapılmaktadır. Esansiyel yağların aromasını soluduğumuzda, moleküll...

GÜNEŞ, AY VE YILDIZLARIN İNSANDAKİ KARŞILIKLARI

İbn'ül Arabi'ye göre kâinatta her bir nesnenin sembolik olarak insanda da bir karşılığı vardır. İnsan küçük alem, alem büyük Adem'dir, öyleyse alemde ne varsa insanda da bir karşılığı olmalıdır. Marifet ehli, kâinata ibret nazarı ile bakan arif insana dair hakikatleri müşahade eder. İnsan alemin küçük bir nüshasıdır. Sembollerin hikmete, hakikate, ihsa...

KUL OLMAYA HAZIR MISINIZ?

Tebrizli Şems derler O'na. Tebrizin güneşi... Öylesine ilerlemiştir ki bu yolda adete güneşe benzetilir. Işığını yansıtacak, karanlıkları aydınlatacak ay'ını arar. Kendine şeyh bulmak için çıktığı yolculuklarda bütün şeyhler sonunda kendilerini O'nun müridi olarak bulurlar. Hocası O'na "seni kimse anlamayacak" demiştir. Nasıl anlaşılabilirdi ki; madde aleminin firarisi...

HASIL-I KELAM HÜLASAYI MERAM

Fıkra o dur ki; Kamil Efendi at bakıcısıdır. Bir cuma günü, camiye gelir. Bakar ki camide hiç kimse yok! Vaaza hazırlanan hoca, cemaat olmadığını görünce, Kamil Efendi’ye sorar: – Senden başka kimse yok. Ne dersin; Vaaz edeyim mi, yoksa etmeyeyim mi? Kamil Efendi; – Ben seyisim, bu işlerden anlamam. Benim yirmi atım var. Hepsi kaçıp gitse biri kalsa, onu ihmal etmem, yine bakarım, der. ...

“ İNSANIN DEĞERİ, ARADIĞI ŞEYE GÖREDİR”

Son zamanlarda çokca konuşulan değer ve sevgi... Çoğu insan makam, mevki, para, çocuk, eş, mal, soy gibi sahte, bitmeye mahkum değerler oluşturur kendisine... Eşinin işine, çocuğunun okuduğu ünversiteye, banka da ki parasına, milyarlık mal varlığına, güzelliğine, dayanır, değer oluşturur. Aslında bunlar çevremizde gördüğümüz, artık yadırgamadığımız durumlar oldu. Bazen de i...

SİZİ KİM YÖNETİYOR?

İnsan bedeni üzerinde Vali'dir. Allahu Teala'nın El-Vali isminin mazharıdır. İnsanın kendinde vali olabilmesi için iradi bir güce sahip olması gerekir. Bedeninde ya da nefsinde hüküm sahibi olup, iradesini doğru kullanması, kendinde adaleti tesis etmesi için şarttır. Kendisinde adaleti tesis edemez ise vücud ülkesi harap olur. Bir de düşmanına karşı uyanık olup nefsini onun hile, fitn...

EBU LÜBABE OLMAK...

Emânet, inanılmak, emin ve güvenilir olmak anlamındadır. Emanet aslında bizim olmayan ama bir süreliğine bizim eminliğimize teslim edilmiş, süre dolduğunda sahibine teslim edilecek şeydir. Ve emanetin uğradığı zarardan hesap vermek gerekir. Ahzab suresinde “Biz emâneti göklere, yere, dağlara sunduk, onlar bunu yüklenmekten sakındılar ve ondan korkup titrediler, fakat pek zâlim ve câhil ola...