Ana Sayfa Kurumsal
HAKKIMIZDA…
Kur'an-ı Kerim, Allah tarafından ”yaşanmak ve anlaşılmak” için bizlere gönderilmiştir.
”Ya Sin…”
”Ey insan…”
”O apaçık bir hatırlatmadır…”
İnsan neydi, neyi hatırlamalıydı, neyi unutmuştu?
Eline tesbih alıp; "Allah çekiyorum.Esma çekiyorum.Zikirdeyim…” demekten çok öte , bunları yaparken,”unuttuklarımı hatırlamaya çalışıyorum…” demek bambaşka bir farkındalıktı.
Her insan bir alemdir. Yörüngeleri, felekleri, yağmurları, denizleri, rüzgarları, hazineleri vardır.
Ayrıca her insanın bir seması, yani ”bilinci” vardır.Ve alemlerin Rabb'i de onunla birebir muhataptır.
Biz fark etmeden bunun içinde kendi ”alemimizi”, dünyamızı oluştururuz. Kendi doğrularımız, inaçlarımız, kalıplarımız, sevdiklerimiz, sevmediklerimiz…
Allah’tan ”gerektiği gibi” haberdar olmadığımız bir şekilde yaşantımıza devam ederken, hayatımızda birdenbire beklenmedik bir şey olur. Ya sevdiğimiz birini kaybederiz, ya güvendiğimiz birinden hiç ummadığımız bir ihanet görürüz, ya inandığımız doğruları yitiririz, ya sağlığımızı, ya da varlığımızı…
İşte tam da burda…
”Kusur mu arıyorsun? Aynaya bak…” Mevlana Hazretleri
”Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünüyor. Kimse kendini değiştirmeyi akıl etmiyor…”Tolstoy
Neyi, nerede, nasıl anlıyoruz?
Bu bilgiyi tanımlayarak; Sırat-ı Müstakim çizgisinde itidal davranışlar oluşturmak, ahlaki bir güzelleşme, tekamül yolculuğu farkındalık çalışmalarına KENDİLİK BİLİNCİ dedik.
Nasiplerimize göre bizde tezahür ettiremediğimiz esmaları zikretmek, fikretmek, hal olarak sergilemek…
Ayetler , hadisler, iman esasları ışığında evrensel değerlere ulaşmak ve nihayetinde ”Arif” olabilmek…
Tebliğ hal iledir…
Gönülden gönüle köprü iledir…
Hiçbir yaratılanı ötekinden ayırmadan hizmet etmek…
Her ne iş görürsek insanlığa faideli olmak…
Derdimiz ”Allah” kelimesini gönüllere nakşetmek…
Mühim olan bu cihanda bülbüller gibi hoş bir sada bırakmaktır…
Muhabbetle…
Kendilik Bilinci Ekibi Adına
Emine ÖZCAN